Gülbün Mesera

Türk tezyini sanatlarında seçkin bir yere sahip olan minyatür dalı, bir saray sanatı olarak Osmanlı dönemi kitap resminde usta nakkaşların geliştirdiği üslûplar içinde ve Türk ruhunu aksettiren mükemmel bir tasvir anlayışını aksettiren renkli ve müstesna bir sanat kolu olmuştur. Bu özellikleriyle Osmanlı tarihine ışık tutan önemli belgeler olma özelliğini taşıyan, lâkin içinde yer aldığı kitap sanatları ile birlikte onsekizinci yüzyıl sonları itibarıyla sönmeye yüz tutan minyatür dalı, yirminci yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren bu sahalarda yetişmiş değerli hocaların ciddi gayretleri sayesinde yavaş yavaş yeniden canlanmış, üstadlarından feyz alarak alanlarında uzmanlaşan öğrenciler yetişmiştir.

Mimar Nusret Çolpan, bu seçkin öğrencilerden biri olarak minyatür sahasında günümüzde eserleriyle söz sahibi olmuş sanatkârlardan biri mertebesine yükselmiştir. Nusret Çolpan’ın 1972 yılından itibaren Istanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü’nde Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver ve Azade Akar nezaretindeki sanat seminerlerine devamı, Allah vergisi sanat yeteneğini Türk Minyatürü sahasında geliştirmesindeki en büyük âmillerden biri sayılabilir.

Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu olan Nusret Çolpan’ın mimarlık mesleğiyle birlikte yürüttüğü sanat faaliyetleri boyunca Türk minyatür üslûbundan kopmayan bir anlayış içinde geliştirdiği özgün tasarımlardaki kompozisyon kudreti, dinamik ve cesur yorumları, minyatür sanatımızı çağdaş bir boyuta taşırken aynı zamanda bu dalı geniş kitlelere tanıtmaya ve sevdirmeye vesile olmuştur.

Son beş yıldır A.Süheyl Ünver’in kurucusu bulunduğu nakışhanemize katılımı ile Türk minyatürü sahasındaki zengin bilgi birikimlerini yetiştirmekte olduğu öğrencilerine cömertce aktaran Nusret Çolpan hocamızın ani vefatı, Türk sanat aleminin çok büyük bir kaybıdır. Yeri doldurulamıyacak bu değerimiz artık eserleriyle yaşarken, hatırası da gönüllerde var olmaya devam edecektir.