Nusret Çolpan, Süheyl Ünver’in nakışhanesinde geleneksel sanat tezyini yaptığı yıllarda Matrakçı Nasuh’un tarzından çok etkilenmiş ve minyatür sanatına ilgi duymaya başlamıştır. Almış olduğu mimarlık eğitimini sanatıyla birleştirerek, şehirleri detaylı bir şekilde resmettiği özgün bir tarz geliştirmiştir. Eserlerinde sıkça kullandığı spiral formlar, bulutlar ve dalgalar, onun imzası haline gelmiş ve sanatının tanımasını kolaylaştırmıştır.

Çolpan Kompozisyonlarının Oluşumu
Matrakçı Nasuh’un kuş bakışı şehir tasvirleri, hem estetik hem de işlevsel bir sanat anlayışının ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
Eserin tasarım süreci, öncelikle şehrin önemli yapılarının belirlenmesi ve şehrin krokisiyle başlar. Sanatçı, bu yapıları diğer unsurlardan daha büyük resmederek izleyicinin dikkatini bu noktalara çekebilir. Yapıları en iyi şekilde yansıtacak ölçek ve perspektif tercihleriyle bir kompozisyon oluşturulur.
Çolpan mimarlık disipliniyle yapıların bütünlüğünü koruyarak resmeder. Minareler çok uzun veya kubbeler çok küçük olmaz ve her şey ölçeğine uygun şekilde yansıtır.
Spiralin Zenginliği
Çolpan kompozisyonlarında zamansal ve mekansal geçişleri tasvir ve anlatımı zenginleştirmek için için spiral formundan faydalanmıştır.

Çolpan İstanbul’a özel bir ilgi göstermiş ve şehrin önemli noktalarını tekrar tekrar çalışmaktan büyük keyif almıştır. Zaman içinde Çolpan’ın aynı bölgeyi yorumlarken değişen tarzına bir bakış. İlk dönemlerde Matrakçı Nasuh’la tarz olarak benzeşen kompozisyonlar ve zamanla Çolpan’ın kendi üslubunu oluşturması
