Süheyl Ünver ve Çolpan

Tahta kaşıktaki İstanbul deseni

Nusret Çolpan’ın sanat yolculuğu, Bandırma’da bir esnaf lokantasında başlar.

Çolpan ortaokuldan sonra babasının lokantasında garsonluk yapmaya başlar ancak aklı hep resimde ve İstanbul’da dır. Çolpan’ın çocuk yaşta resme olan tutkusu, ailesinin desteğiyle kendine bir çıkış noktası bulur. Ailesi onun bu tutkuyu sürdürmesi için Bandırma’da bir gazete bayisinde çalışmasına ön ayak olur.

 

 

Süheyl Ünver’in Bandırma’da

Bu sırada Bandırma’nın ileri gelenlerinden Ali Öztaylan, genç Nusret’in yeteneğini fark eder. Onun aracılığıyla Türkiye’nin geleneksel sanatlarının önemli isimlerinden Süheyl Ünver’le tanışır.

Ünver, Nusret Çolpan’ın çizimlerini incelediğinde, karşısındaki gençte büyük bir potansiyel olduğunu görür. Ona İstanbul’a gelmesini ve bu yeteneği daha ileriye taşımasını önerir. Henüz ortaokul mezunu olan Çolpan, bu cesaret verici daveti kabul eder ve 18 yaşında hayallerini süsleyen şehire İstanbul’a gelir.

 

İstanbul’a geliş, Çolpan’ın hayatında bir dönüm noktası olur.

Azade Akar ve Süheyl Ünver’in desteğiyle lise eğitimine devam eder ve bu süreçte Ünver’in nakışhanesinde geleneksel Türk sanatlarıyla tanışır. Ünver, sadece Nusret Çolpan’ın sanat hocası değil, aynı zamanda onun rehberi ve ilham kaynağı olur. Çolpan, burada minyatür sanatına yönelir ve klasik Osmanlı minyatürlerinin zarafetiyle modern dokunuşları birleştirerek kendi tarzını oluşturur.

Ünver’in yanında geleneksel sanatların inceliklerini öğrenen Çolpan, üniversite eğitimine de devam ederek akademik anlamda kendini geliştirir. Mimarlık eğitiminden aldığı disiplinle  minyatür sanatına harmanlayarak şehirlerin tasvirlerini yapan Çolpan bu sanatı çağdaş bir anlatım diliyle yeniden yorumlar.

Nusret Çolpan’ın hikayesi, sadece bir sanatçının yükselişi değil; aynı zamanda bir çocuğun hayallerine olan inancı, çevresindekilerin ona verdiği destekle birleştiğinde nasıl büyük bir sanat mirasına dönüştüğünün kanıtıdır. Bandırma’daki mütevazı başlangıcından Süheyl Ünver gibi bir ustanın rehberliğinde minyatür sanatında iz bırakan Çolpan, eserleriyle hem kendi dönemini hem de sonraki nesilleri etkilemiştir.