Nusret Çolpan, 1 Ekim 1952 tarihinde Bandırma’da doğar. Resme ilgisi erken yaşlarda açığa çıkar. Tarih ve şehir en sevdiği konulardır. Yaşadığı dünyayı yerden göğe bütün güzelliğiyle çizer. Mimari yapıları, tarihi şahsiyetleri ahşap kaşılar üzerine ince bir işçilikle resmeder.
20 yaşında İstanbul’da A.Süheyl Ünverle tanışması hayatının akışını değiştirir. Ünver, bu yetenkli genci, tahsil hayatına devam etmesi şartıyla Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Enstitüsü’ndeki Nakışhane’ye öğrenci olarak kabul eder. Azade Akar da gencin hamiliğini üstlenir.
Nakışhane’de Türk sanatının temel ilkelerini öğrendiği yıllarda Gülbün Mesera, M.Semih İrteş, Nil Sarı, Günseli Kato, Sermet Molu, Faik Kırımlı gibi isimlerle arkadaşlıklar kurar. Zincirlikuyu Yapı Meslek Lisesi’ni, ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünü bitirir.
İstanbul’u iyice tanımak için semt semt gezer, yerle gök arasında ihtişamla yükselen yapıları hayranlıkla izler; ağaçları, denizi, şehrin bütün mevsimlerini eskizler halinde kaydeder. Yaşamın büyüsü onu minyatüre doğru çeker. En güçlü ilham kaynağı ise nakkaş Matrakçı Nasuh’tur.
1975’te Fatih’in Öfkesi adlı eseriyle hocası A.Süheyl Ünver’den icazetini alır. Fatih Başhoca Sokak’ta müzehhip M.Semih İrteş’le kurdukları atölye, sanatsal gelişiminde önemli bir yerdedir. Farklı disiplenlerden birçok sanatçıyla tanışır. İçinde bir özgürlük arayışı belirir.
Şehir katmanlarını özümsemiş, sanatsal yaratıcılığını mimarlık bilgisiyle birleştirmiştir. Kendi üslübunu müjdeleyen ilk çalışması Kız Kulesi adlı eseridir. Sarmal bulut ve dalga desenlerı; beyaz, mavi, yeşil, turkuaz renklerin yoğun kullanımı Çolpan tarzının alametifarikasıdır.
Geceyle gündüzün, mevsimlerin hareketi minyatüre getirdiği diğer bir yeniliktir. Çizimlerinde mekan ve mimari formlar kendi boyutları içinde gerçek oranlıdır. Nitekim sanatçının imzası, nicedir suskun kalan minyatür sanatımızın yeniden dirilişini müjdeleyen bir remze dönüşür.
Şehir kompozisyonları katıldığı yurt dışı sergilerde beğeni toplar. Sanatçı bu kez; Mekke, Kudüs, Bosna, Buhara, New York, Paris, Köln, Venedik, Moskova ve Tokyo’dan oluşan seriyi üretir. Çolpan’ın eserleri, devlet başkanları, müze ve koleksiyonerler tarafından satın alınır.
Sanatının geniş kitlelere ulaşması en büyük hayalidir. Minyatür ve tasarımlarını metro istasyonları başta olmak üzere bazı kamusal yapılarda çini üzerine büyük boyutlarda işler. Böylece kent mobilyasını minyatür için kalıcı bir sergi mekanına dönüştürerek hayalini gerçekleştirir.
A.Süheyl Ünver Nakışhanesi, Yıldız Sarayı Şale Köşkü, Minyatür ve kendi atölyesinde dersler verir. Dünya çapında sergiler açar birçok ödüle layık görülür. Çağımızın usta nakkaşı Nusret Çolpan ardında 500’e yakın eser bırakarak 30 Mayıs 2008’de 56 yaşında hayata veda etmiştir.
